Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında ödeme tarihi itibariyle kazazedenin gerçek zararı ile sigorta şirketince yapılan ödeme arasındaki farkın fahiş olması durumunda daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek bakiye zararın hüküm altına alınması gerekir

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2019/1815

Karar Numarası: 2020/942

Karar Tarihi: 10.02.2020

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar … ve … Un Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R-

Davacı vekili, 13.08.2012 tarihinde, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araçla davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu gerçekleşen kazada müvekkilinin %18 oranında malul kaldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 100.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.12.2015 tarihinde maddi talebini 4.981,17 TL’ye yükseltmiştir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının reddine; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 25.000,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ile davalılar … ve … Un Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair; davalılar … ve … Un Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti vekilinin tüm, temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2918 sayılı KTK’nun 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.

Somut olayda; olay nedeniyle davalılardan sigorta şirketi tarafından davacıya 29.05.2014 tarihinde 39.070,00 TL ödeme yapılmış, taraflar arasında ibraname imzalanmıştır. Eldeki davanın 29.05.2014 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK’nun 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir. Mahkemece alınan hesap raporunda; davacıya yapılan ödeme tarihi itibariyle davacının gerçek zararıyla davalı … şirketince yapılan ödeme arasında 5.304,11 TL fark olduğu; rapor tarihi itibariyle de yapılan ödemenin güncellenerek düşülmesi nedeniyle davacının gerçek zararının 4.981,17 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, davalı … şirketince davacının zararının %88’inin ödenmesi nedeniyle ibranamenin yetersiz olmasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece; davacının ödeme tarihi itibariyle gerçek zararı ile davalı … şirketince yapılan ödeme arasındaki farkın fahiş ve davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde, olduğu kabul edilerek davacının bakiye zararının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı olduğu şekilde yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair, davalılar … ve … Un Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 893,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar … ve … Un Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.