Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Trafik kazalarında araç için kazanç kaybı hesaplanırken, araçta kaza sonucu oluşan hasarın giderilmesi için gerekli makul sürenin gözetilmesi gerekir

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2015/18801

Karar Numarası: 2016/2649

Karar Tarihi: 03.03.2016

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R-

Davacı temsilcisi, davalı taraf aracının, davacı şirket aracına çarparak hasarladığını, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, hasar ve kazanç kaybı olduğunu, aracın ticari otobüs olup, tamir süresince çalıştırılamadığını, dava dışı ZMSS şirketince 8.000,00 TL. poliçe limitinin ödendiğini belirterek bakiye 3.622,00 TL. hasar bedeli ve 59.500,00 TL. kazanç kaybı toplamı 63.122,00 TL.’nin kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.

Davanın kısmen kabulüne dair 27.03.2012 gün 2009/773-2012/128 sayılı önceki hükmün, taraflarca temyizi üzerine Dairenin 25.03.2013 gün 2012/14953-2013/4115 sayılı ilami ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulü ile bakiye 1.000,00 TL. Araç hasarı ve 6.049,40 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 7.049,40 TL’nin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı temsilcisi, bakiye araç hasarı ve servis olarak kullanılan davacı tarafa ait otobüsün, tamir süresince kazanç kaybını talep etmiştir. Bozmadan önce alınan ATK raporunda aracın tamir süresi 15 gün olarak belirlenmiştir. Buna göre bakiye 1.000,00 TL. araç hasarı ve 4.250,00 TL. kazanç kaybı toplamı 5.250,00 TL. yönünden dava kabul edilmiş; davacı temsilcisi ve davalılar vekilinin temyizi üzerine, Dairenin 25.03.2013 tarihli bozma ilamında özetle; kusur oranı ve bakiye araç hasar bedelinin uygun olduğu, davacının kazancına dair tüm belgeler ve davalı delilleri getirildikten sonra bilirkişilerce onarım süresinin belirlenmesi, zorunlu giderler mahsup edilerek kazanç kaybının tespit edilmesi onarım süresi ve tazminat miktarı yönünden meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşur. Bu nedenle bozma ilamının gereğinin tamamen yerine getirilmesi gerekir.

Somut olayda bozma ilamına uyulmasından sonra davacının kazancına ilişkin belgeler getirilmiş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların trafik sigortası tarafından ekspertiz raporunun 23.10.2007 tarihinde yapıldığı, kazanın 08.10.2007 de meydana geldiği, bu 15 günlük sürenin tamir süresine eklenmesi gerektiği, yine yedek parça temini ve aracın boya, meges işleri kış ayında yapılacağından gecikmeler ve mevsim şartlarına göre 45 iş gününde aracın tamir edilebileceği belirtilmiş; buna göre kazanç kaybı tespit edilmiştir. 23.10.2007 ekspertiz raporunun hazırlandığı değil, davacı tarafın ZMSS şirketine müracaat ettiği tarihtir.

Aracın tamir süresi belirlenirken, gecikmeler, parça teminin beklenmesi, ekspertiz raporunun hazırlandığı tarih değil, araçta kaza sonucu meydana gelen hasarın giderilmesi için gerekli makul sürenin gözetilmesi gerekir. Kaldı ki bu raporda belirtilen tamir süresi ile bozmadan önce alınan ATK raporunda bildirilen tamir süresi arasındaki çelişki de giderilmemiştir.

Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.

Bu durumda mahkemece, gecikmeler v.s. gözetilmeden aracın hasarının giderilmesi için gerekli makul tamir süresinin tespiti ve Adli Tıp Kurumu’ndan alınan önceki raporda belirtilen tamir süresi ile çelişkinin giderilmesi ve buna göre kazanç kaybının tespiti hususunda aynı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor

alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün davalı taraf lehine BOZULMASINA 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.