Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Telefonla tehdit edilen avukatın, kendisini savunmak için konuşmayı kayıt altına alması ve savcılığa şikayette bulunması, özel yaşamın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmadığı gibi Avukatlık Kanununa aykırı bir disiplin suçu da değildir

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

12. İDARİ DAVA DAİRESİ

Esas Numarası: 2019/1469

Karar Numarası: 2019/1589

Karar Tarihi: 26.09.2019

Özeti: Davacı tarafından, avukat hakkında yapılan şikayet başvurusu üzerine baro yönetim kurulunca tesis edilen disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına ilişkin karara karşı Türkiye Barolar Birliğine yapılan itirazın reddi kararının iptali istemiyle açılan davada; davacı tarafından şikayetli avukat ile aralarındaki telefon görüşmelerini gizlice kaydetmek suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ileri sürüldüğü görülmekle birlikte, şikayetli avukatın söz konusu telefon konuşması içeriğinden yola çıkarak tehdit edildiği iddiasıyla Savcılığa şikayette bulunduğu, yürütülen soruşturma kapsamında kendisini savunmak için davacı ile arasındaki telefon görüşmelerine ait kaydın şikayetli avukat tarafından Savcılığa ibraz edildiği, dolayısıyla bu kaydın özel hayatın gizliliğini ihlal niteliği taşımadığı, adı geçen avukat hakkında kovuşturmayı gerektirecek herhangi bir somut delilin dava dosyasına sunulmadığı anlaşıldığı, bu itibarla, şikayet konusu hususlar kapsamında adı geçen avukatın, meslek kurallarına aykırı bir eyleminin ortaya konulamadığı sonucuna varılmış olup; disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına ilişkin karara karşı Türkiye Barolar Birliğine yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir

İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından, İstanbul Barosuna kayıtlı olan Avukat ………. hakkında yapılan şikayet başvurusu üzerine İstanbul Barosu Yönetim Kurulunca tesis edilen disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına ilişkin karara karşı Türkiye Barolar Birliğine yapılan itirazın reddine dair 17/04/2018 tarih ve 2017/150 Esas ve 2018/607 sayılı Kararın iptali istemiyle açılan davada; dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında davacının birinci iddiası değerlendirildiğinde, davacı tarafından şikayetli avukat ile aralarındaki telefon görüşmelerini gizlice kaydetmek suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ileri sürüldüğü görülmekle birlikte, şikayetli avukatın söz konusu telefon konuşması içeriğinden yola çıkarak tehdit edildiği iddiasıyla Savcılığa şikayette bulunduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2016/1391 sayılı soruşturma kapsamında kendisini savunmak için davacı ile arasındaki telefon görüşmelerine ait kaydın şikayetli avukat tarafından Savcılığa ibraz edildiği, dolayısıyla bu kaydın özel hayatın gizliliğini ihlal niteliği taşımadığı, davacının pay sahibi olduğu taşınmazın ihalesinde usulsüzlük yapıldığı ve davacıdan haksız olarak 203.000,00 TL para talep ettiği isnatlarına ilişkin olarak adı geçen avukat hakkında kovuşturmayı gerektirecek herhangi bir somut delilin dava dosyasına sunulmadığı anlaşıldığı, bu itibarla, şikayet konusu hususlar kapsamında adı geçen avukatın, 1136 sayılı Avukatlık Yasası ve TBB Meslek Kurallarına aykırı bir eyleminin ortaya konulamadığı sonucuna varılmış olup; disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına ilişkin İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Kararına karşı Türkiye Barolar Birliğine yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin 17/04/2018 tarih ve 2017/150 Esas ve 2018/607 sayılı Kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak Ankara 18. İdare Mahkemesince verilen 27/02/2019 gün ve E:2018/2028, K:2019/449 sayılı kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANILIĞI SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI SAVUNMASININ ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

Ankara 18. İdare Mahkemesince verilen 27/02/2019 gün ve E:2018/2028, K:2019/449 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun REDDİNE, istinaf safhasındaki yargılama giderlerinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istinaf isteminde bulunana iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak 26/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.