Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Özel okula  yapılan kaydın ertesi gün iptal edildiği olayda davacı tüketiciyi kaydı sildirmesi halinde ortaya çıkacak sonuçlarla ilgili bilgilendirmeyen özel okul, okul ücretinin tamamını iade etmekle yükümlü olup ücretten kesinti yapamaz

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2017/1764

Karar Numarası: 2020/3793

Karar Tarihi: 14.05.2020

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, kızı …’ı 1.7.2015 tarihinde davalı okula kaydını yaptırdığını, aynı tarihte davalı okul hesabına 73.000,00 TL gönderdiğini, ancak kızının içinde bulundukları şartlar altında ailesini çok büyük bir maddi külfete sürüklediğini sonradan anladığını ve ertesi gün 2.7.2015 tarihinde davalı okulda okumaktan vazgeçtiğini, yine kayıt süreci devam ederken 2.7.2015 tarihinde kızının lise kaydının iptali için davalı liseye başvurduğunu, liseye ödemiş olduğu okul ücretinin 67.675,00 TL’lik kısmının iade edildiğini, %10’luk kısmı olan 5.325,00 TL’lik kısmının ise Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 56. Maddesi 3-a fıkrasının gerekçe gösterilerek iade edilmediğini ileri sürerek; 5.325,00 TL’nin kayıt tarihi olan 1.7.2015 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, eğitim kurumuna yapılan kaydın iptal edilmesi nedeniyle davalı tarafından yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 56/3-a maddesi gereğince davalının okul ücretinden kesinti yapamaya hakkı olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından taraflar arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığı gibi davacının 1.7.2015 tarihinde yaptırdığı kaydı, ertesi gün iptal ettirdiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davalı tarafından bir sözleşme sunulmamasının yanı sıra davacı tüketiciyi kaydı sildirmesi halinde ortaya çıkacak sonuçlarla ilgili bilgilendirmediği de sabittir. O halde mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/05/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.