Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Ölende meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olması hâlinde sanıklar hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamaya ilişkin TCK’nın 87/4. maddesinin uygulanması mümkün değildir

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2019/3749

Karar Numarası: 2020/6443

Karar Tarihi: 25.11.2020

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

1-Sanıklar … ve … haklarındaki mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanıklar müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenemesinde,

Sanık … ile tanık …’in evli olup, sanık … ile sanık …’in çocukları oldukları, sanık …’in, eşi …’in, ölen … ile görüşüp, telefonda konuştuklarını fark etmesi üzerine olay günü, sanık …’ın, ölenin işyerine giderek bozulan buzdolabını tamir etme bahanesi ile öleni işyerinden araba ile aldığı, bu sırada sanık … ile sanık …’ın kendi araçları ile sanık …’ın aracını takipte olduğu, sanık …’ın öleni olay mahalline getirdiğinde ölenin araçtan indiği, bu sırada takipte olan sanık …’in de araçtan inerek ölenin yanına gelip, ölene hitaben evli kadınla görüşmeye utanmıyor musun demesi üzerine, ölenin ceketinin cebinde çıkarttığı bıçağı sanık …’e doğru salladığı, sanık …’in sol kol ve gögsünden yaralandığı, sanık …’in ölenin elindeki bıçağı düşürmek için ölenin ellerine arabadan aldığı yıldız anahtarı ile vurduğu, sanık …’ın aracının kapısını açmak suretiyle ölene çarptığı, ölenin yere düştüğü daha sonra yerden kalkarak kaçmaya devam ettiği ve olay mahallinde bulunan kum ocağına saklandığı, ölenin konteynır yanında sigara içer vaziyette, aşırı heyecanlı olarak polisler tarafından bulunduğu, yaralı olarak hastaneye götürülen …’in, hastanede yapılan ilk tedavisinden sonra yoğun bakım ünitesine sevk edildiği ve 07/03/2014 tarihinde öldüğü olayda, 19/05/2015 tarihinde Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen adli raporda ölenin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının belirtildiği, olayla ilgili olarak Adli tıp kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen 11/06/2014 tarihli raporda, olayın meyadana geliş şekli ve otopsisinde tespit edilen makroskopik ve histopatolojik bulgular birlikte değerlendirildiğinde koronik kalp damar hastalığı bulunan kişinin ölümünün olay tarihinde meyadana gelen tartışma ve darp olayının efor stresini tetiklediği ani kardiyak ölüm sonucu meydana gelmiş olduğunun ve yaralama ile ölüm arasında tıbben illiyet bağının bulunduğunun oy birliği ile kabul edildiğinin belirtildiği, İstanbul Adli Tıp 1. İhtisas Dairesinin 28/01/2015 tarihli rapor içeriğinde de, otopsisinde, dış muayenede tespit edilen sağ elde yara, sağ el baş parmakta sıyrık, sol diz ve sol bacakta küçük yüzeysel sıyrıklar, sağ ayak bileğinde sıyrık olduğu tespit edilen lezyonları ile iç muayenede kafa kemiklerinde kırık, kafa içi travmatik iç organ ve büyük damar yaralanması tespit edilmediği dikkate alındığında kişinin travmatik bir tesirle öldüğüne ilişkin tıbbi delillerinin olmadığının, ölende tespit edilen travmatik değişimlerin ölen üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif nitelikte olduğu, otopside iç organların makroskopik değerlendirilmesinde; sol akciğer bronşlarında pürülan görünümlü sekresyon olduğu, kalp yüzeyinde yer yer beyaz renk degişim alanları ve sol ventrikul arka yüzde tek tük noktasal kanamalar olduğu, kesitlerinde sol ana koroner arter lümeninde yaklaşık %90 oranında daralma yapan kalsifiye aterom plakları, sol ön inen koroner arter lümeninde yaklaşık %80-90 oranında daralma yapan kalsifiye aterom plakları saptandığı, aort ve mitral kapaklarda aterom plakları aort lümeninde yaygın aterom plakları saptandığı, myokard kesitlerinde sol ventrikül arka yüzde yaygın fibrotik odaklar olduğu, yer yer çevre dokudan daha koyu renkte alanlar olduğu, alacalı görünüm olduğu, septumda da alacalı görünüm saptandığı, iç organların mikroskopik incelemesinde; lümeni % 90’a yakın oranda daraltan aterom plağı içeren koroner arter, akut myokard infarktüsü bulguları izlenen kalp kası tespit edildiği, olayın gelişimi, olay yeri inceleme bulguları, ölü muayenesi ve otopsi bulguları birlikte degerlendirildiginde, kronik kalp damar hastalığı bulunan kişide ölümün 05.03.2014 tarihinde maruz kaldığı olayın efor ve stresinin etkisi ile kendisinde mevcut kalp damar hastalığının aktif hale gelmesi sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulünün gerektiğinin, maktulün yaralanmasının hayati tehlike arz etmediğinin, kişinin üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtilmesi karşısında,ölende meydana gelen yaralanmanın TCK‘nın 86/2. maddesi kapsamında basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olması nedeniyle sanıklar hakkında TCK’nın 87/4. maddesinin uygulanamayacağı, sanıklar tarafından ölenin kalp rahatsızlığının olduğunun bilindiğine dair dosyada somut bir delil bulunmadığı dikkate alındığında, bilinçli taksir hükümlerinin de uygulama alanının bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece sanıklar hakkında kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemekle,

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin, bir nedene dayanmayan, katılanlar vekilinin, kasten öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,

2- Sanık …’in mahkumiyetine yönelik sanıklar müdafii ile katılanlar vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Yukarıda izah edilen oluş karşısında, sanığın, ölene karşı fiziki bir müdahalesinin bulunmadığı, ölende meydana gelen basit tıbbi müdahale ile giderilebilir yaralanmanın sanık … ile sanık …’ın ölene karşı gerçekleştirdikleri eylemler neticesinde meydana gelmiş olması ile tarafsız tanıklar …, …, …’un beyanları ile sanıklar … ve …’ın aşamalardaki istikrarlı beyanlarından da ölenin basit yaralanmasına dahi etki edecek bir eyleminin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında, … ’in ölümünde kusuru bulunmayan sanık hakkında beraat hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.