Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


MÜTESELSİL BORÇLULARDAN BİRİ TARAFINDAN ÖNE SÜRÜLEN ZAMANAŞIMI DEFİNDEN BU DEFİ İLERİ SÜRMEYEN DİĞER BORÇLULAR YARARLANAMAZ

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2013/2574

Karar Numarası: 2013/5339

Karar Tarihi: 02.10.2013

ÖZETİ: Aralarında müteselsil sorumluluk bulunsa dahi davalılardan bazıları tarafından ileri sürülen zamanaşımı definden bu def iyi ileri sürmeyen diğer davalılar yararlanamaz. Çünkü zamanaşımı defi kişisel savunmalardan olup öteki savunma ve itirazlardan farklı olarak savunulmadığı takdirde, mahkemece doğrudan doğruya gözetilemez. Bu savunma her borçluya ayrıca tanınmış bir haktır. Zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip alacaklının alacağını, borçlunun rızasına aykırı olarak ödetilmesinin mahkemeden isteyebilme hakkını sona erdirir.

Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât nedeni ile uğranılan zararın yüklenici ve idare elemanlarından tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin F., S. ve İ. dışındaki diğer davalılara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Davacı tarafça davalı yüklenici T. tarafından yapılan A… Merkez İmamhatip Lisesi Binası’nda beton mukavemet değerlerinin düşük olması sebebi ile yer yer çatlamalar ortaya çıktığı, yaptırılan delil tespiti sonrasında alınan bilirkişi raporu ile binanın mevcut hali ile kullanılamayacağı ve tahliye edilmesi gerektiğinin belirlendiği, davalı yüklenicinin kusurlu imalât yaptığı, diğer davalıların da idare elemanı olarak Bayındırlık işleri Kontrollük Yönetmeliği gereği sorumlu olduklarını ileri sürerek zararının giderilmesini talep etmiş, davalılar F., S. ve İ. zamanaşımı definde bulunmamış, diğer davalılar zamanaşımı definde bulunmuşlardır.

Aralarında müteselsil sorumluluk bulunsa dahi davalılardan bazıları tarafından ileri sürülen zamanaşımı definden bu def iyi ileri sürmeyen diğer davalılar yararlanamaz (Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 2001 Bask. Sayfa 1767, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.11.1958 gün, T/50-48 Esas, 1959/134 Karar sayılı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.1971 gün, 4/125-538 E.K sayılı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 03.03.1981 gün, 1349-1566 E-K sayılı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.03.1986 gün 1984/10-250 Esas, 1986/205 Karar sayılı ilâmı ile Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 02.04.2013 gün, 2013/428-6461 E.K sayılı ilâmları). Çünkü zamanaşımı defi kişisel savunmalardan olup öteki savunma ve itirazlardan farklı olarak savunulmadığı takdirde, mahkemece doğrudan doğruya gözetilemez. Bu savunma her borçluya ayrıca tanınmış bir haktır. Zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip alacaklının alacağını, borçlunun rızasına aykırı olarak ödetilmesinin mahkemeden isteyebilme hakkını sona erdirir.

Bu açıklamalardan sonra, somut olaya gelince davalılar F., S. ve İ. zamanaşımı definde bulunmadığından mahkemece bu davalılar yönünden işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile tüm davalılar hakkındaki davanın zamanaşımı sebebi ile reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 02.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.