Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


İşçinin cenazeye katılmak için 3 gün süreyle izin aldığı, izin bitiminde dönüp işine devam etmediği, dosyada işçinin yıllık izne ayrıldığına dair de bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mazeretsiz ve izinsiz olarak devamsızlık yapan işçinin iş akdinin işverence feshinin haklı olduğu anlaşıldığından, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekir

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/29128

Karar Numarası: 2016/17516

Karar Tarihi: 06.10.2016

DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili özetle; davacının 01/03/2006 tarihinde davalı iş yerine girdiğini 27/08/2007 tarihinde haklı bir neden olmaksızın iş akdinin fesih edildiğini davacının işçilik haklarının ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili özetle; davacının cenazesi için izin aldığını akabinde işe gelmediği için tutanak tutulduğunu, hiç bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 2014/20793 Esas sayılı bozma ilamı ile özetle ve sonuç olarak; ” HMK ‘nun 297. ve 298/2. maddelerine göre, hüküm fıkrası gerekçeye uygun olmalıdır.

Gerekçe hüküm çelişkisi başlı başına bozma nedenidir.

Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.

6100 sayılı HMK. 298/2. maddesinde kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı yukarıda belirtilen YİBK.na uygun bir biçimde yeniden düzenlenmiştir.

HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.

Somut uyuşmazlıkta mahkemece gerekçede 29/11/2013 tarihli rapora itibar edildiği açıklandığı halde hüküm, 10/05/2012 tarihli ilk rapora göre oluşturulmuştur.Mahkemece neden dolayı 29/11/2013 tarihli rapora itibar edildiğinin gerekçeside açıklanmamıştır.

Ayrıca kayıtlara göre, davacının işten çıkışı 27/07/2007 tarihinde yapılmış olup, mahkemece davacının işten çıkış tarihinin 27/08/2007 olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiş, buna gerekçe olarak, işten ayrılış bildirgesine dayanılmış ise de, dosyada işten ayrılış bildirgesine rastlanmadığı gibi tam aksine hizmet döküm cetvelinde davacının çıkış tarihi olarak 27/07/2007 tarihi yazılıdır. Sonuç olarak, gerekçe hüküm çelişkisi içeren ve gerekçesi de dosyada ki belgelere uygun olmayan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.

Mahkemece, bozmaya uyularak, tekrar yargılama yapılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı, taraflar temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir

2-İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı tanıklarının anlatımları ile dava dilekçesindeki tevilli açıklamalardan, davacının bir cenazeye katılmak için 3 gün süreyle izin aldığı, izin bitiminde dönüp işine devam etmediği, dosyada davacının yıllık izne ayrıldığına dair de bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Mazeretsiz ve izinsiz olarak devamsızlık yapan davacının iş akdinin davalı işverence feshinin haklı olduğu anlaşıldığından, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine, kabulü hatalıdır.

3-Gerekçeli karar başlığında dava tarihinin 28/07/2009 yerine 26/01/2016 olarak yazılmasıda isabetsizdir.

F)Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.