Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


İşçi tarafından imzalanmış olan maaş bordrosunda fazla mesai yapılmadığı yazılı ise, bu durumda fazla mesainin yapıldığını iddia eden işçi bu iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu durumda işçi fazla çalışma yaptığını tanık delili ile ispat edemez

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2022/1484

Karar Numarası: 2022/3905

Karar Tarihi: 22.03.2022

BÖLGE ADLİYE

İLK DERECE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat …….geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı nezdinde 03.11.2008 tarihinden iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmadan haksız şekilde feshedildiği 07.11.2016 tarihine ofisinde idari işler sorumlusu, protokol görevlisi, uzman personeli ve çevirmeni olarak çalıştığını,son aylık ücretinin brüt 1.296,00 USD olduğunu, davacının günlük mesaisinin 08.30-16.30 arası olup ara dinlenme yapılmadan çalıştığını, ayrıca 03.11.2008-07.11.2016 arası sürede davacının yoğun olarak çalıştığını,4857 sayılı Yasanın 74. Maddesi uyarınca süt izin hakkının l saat olduğunu ve davacının davalıya 45 dakikalık süt iznini işyerinden erken çıkarak kullanacağını bildirdiği halde davalının süt iznini 45 dakikaya indirdiğinden süt izninden dolayı da davacının fazla mesai alacağı olduğunu,davacının fazla mesailerin bir kısmının işverence kabul edilip davacıya haksız bir şekilde bu fazla mesailerin işyerinde çalışılmayan tatil dönemleri için telafi çalışması sayılacağının ve resmi tatillerde çalışılmadığından fazla çalışma karşılığının ödenmeyeceğinin belirtildiğini, cumartesi günleri de davacının fazla mesaisi olduğunu,davacının davalıya ait işyerinde işe girdiği tarihten beri her yıl sonunda diğer iş arkadaşlarıyla birlikte aldığı 13. maaşın 2015 yılında diğer personele verildiği halde hamile olup işe az geldiği gerekçesiyle davacıya verilmediğini, keza 13. maaşın 2016 yılında da verilmediğini belirterek fazla mesai ve ikramiye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının Polonya Cumhuriyeti … Büyükelçiliği bünyesinde çalışması olmayıp Polonya Büyükelçiliğinden tamamen bağımsız olarak kurulmuş olan Polonya Cumhuriyeti … Büyükelçiliği Ticaret ve Yatırımı Özelleştirme bölümü tarafından istihdam edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince,davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu :

Kararı,davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.

İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyadaki çizelgelere göre davacının haftada beş gün 08.30-16.30 saatleri arasında çalıştığını,ancak iş yoğunluğu nedeniyle bazı haftalarda saat 17.00-18.00-19.00 a kadar ve bazen saat 21.00-22.00.23.00 e kadar çalıştığını,bu nedenle günlük mesaisinin takdiren 08.30-18.30 saatleri arasında olduğu kabul edilerek fazla mesai alacağı hesaplanmıştır.Fazla mesai alacağının davacı tarafından imzalanmış olan ve bir kısım çalışma dönemini kapsayan çizelgelere göre hesaplanması gerekli iken bu çizelgelerdeki saatlerin ortalaması alınarak fazla mesai alacağının hesaplanması ve hüküm altına alınması hatalıdır. Hal böyle olunca imzalı işyeri kayıtları bulunan dönem bakımından söz konusu kayıtlara göre ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle, kayıt bulunmayan dönem bakımından ise tanık beyanlarına göre haftalık beş saat fazla mesai yaptığının kabulü ile fazla mesai alacağının hesaplanması ve yazılı kayıt bulunan dönem bakımından hesaplanan miktardan indirim yapılmaması,tanık beyanlarına göre belirlenen dönem bakımından ise indirim yapılması gerekmekte olup yazılı gerekçe ile fazla mesai alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.