Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması gerekir

YARGITAY

7. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2023/2920

Karar Numarası: 2023/3322

Karar Tarihi: 13.06.2023

Özeti: Uyuşmazlık, geçit hakkı kurulması istemine ilişkin davada, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Somut olayda; aleyhinde geçit hakkı kurulmasına karar verilen taşınmazın bir kısım davalıların murisi adına kayıtlı olduğu; mahkemece, kayıt malikinin mirasçılık belgesi temin edilmeksizin, nüfus kaydına göre tespit edilen mirasçılarının davalı olarak davaya dahil edildikleri; mirasçılarından davalının ise yargılama sırasında 16.11.2022 tarihinde vefat ettiği, bu hususun davalıyı yargılamada temsil eden vekili tarafından 09.01.2023 tarihli dilekçeyle bildirilmesine rağmen mahkemece, adı geçen davalının da mirasçılık belgesi temin edilmeksizin ve taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın kayıt maliki ile davalı mirasçısının mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temin edilerek, yasal mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya katılımının sağlanması ve daha sonra işin esası hakkında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, Hukuk Muhakemesi Kanunu ilgili maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Taraflar arasındaki geçit hakkı kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Miktar itibariyle kesin olarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararı, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 31.05.2023 tarihli yazısı ile kanun yararına temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı dava dilekçesinde özetle; maliki olduğu 142 ada 10 parsel sayılı taşınmazın genel yola çıkışının bulunmadığını, komşu parsel maliklerini tanımadığını, bu nedenle sadece parsel numaralarını bildirdiğini ileri sürerek, komşu taşınmazlar üzerinde en uygun görülecek güzergahtan muhik bir bedel karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.

2. Mahkemece, komşu parsellere ait tapu kayıtları getirtilmiş; 142 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki …’in ölü olduğunun anlaşılması üzerine yasal mirasçılarına ve diğer parsel maliklerine usulüne uygun tebligat yapılarak, davada yer almaları sağlanmıştır.

II. CEVAP

1. Davalılar …, …. ve ….. vekili, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, zemin değerinin düşük hesaplandığını, zemindeki su arkının DSİ Bölge Müdürlüğüne ait olup olmadığının sorulmadığı gibi geçit güzergahı üzerinde köprü yapılmasının uygun olup olmadığının da araştırılmadığını belirterek, bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve davanın reddini savunmuştur.

2. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiş; duruşmalara da katılmamışlardır.

3. Bir kısım davalılar vekili 09.01.20123 tarihli dilekçesi ile müvekkili …’ın 16.11.2022 tarihinde vefat ettiğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, geçit tesisi için en uygun güzergahın raporda ve ekli krokide 1 No.lu alternatif olarak gösterilen kısım olduğu; DSİ Bölge Müdürlüğünün yazı cevabına göre de söz konusu su arkının, kurumun herhangi bir plan/projesi kapsamında kalmadığı ve kuruma ait olmadığının bildirildiği gerekçe gösterilerek, davanın kabulü ile davacıya ait 142 ada 10 No.lu parsel lehine, davalılara ait 8 ve 22 No.lu parseller üzerinde bilirkişi raporunda 1 No.lu alternatif olarak gösterilen güzergahta geçit hakkı kurulmasına ve depo edilen 255,10 TL geçit bedelinin davalılara ödenmesine, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kanun yararına temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 31.05.2023 tarihli yazısında; aleyhine geçit tesisine karar verilen taşınmazlardan 142 ada 22 No.lu parselin … adına kayıtlı olduğunu, …’in 23.08.2020 tarihinde vefat etmiş olup mahkemece mirasçılık belgesinin temin edilmediğini, mirasçılarından davalı …’ın ise karar tarihinden önce 16.11.2022 tarihinde vefat ettiğini, ancak mahkemece, adı geçen davalının da mirasçılık belgesi temin edilmeksizin, taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, 6100 sayılı HMK’nın 27 nci maddesinde düzenlenen “hukuki dinlenilme hakkı” gereği ve kamu düzeninden olan taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gibi diğer parsel malikleri aleyhinde açılan dava hakkında da bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, hükmün kanun yararına bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, geçit hakkı kurulması istemine ilişkin davada, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. Kanun yararına temyiz talebinin dayanağını teşkil eden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 363 üncü maddesi şöyledir;

“(1) İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

(2) Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

(3) Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazetede yayımlanır.”

2. 6100 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinde ise;

“(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.

(2) Bu hak;

a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,

b) Açıklama ve ispat hakkını,

c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.” hükmü düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.

2. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; aleyhinde geçit hakkı kurulmasına karar verilen 142 ada 22 parsel sayılı taşınmazın bir kısım davalıların murisi … adına kayıtlı olduğu; mahkemece, kayıt maliki …’in mirasçılık belgesi temin edilmeksizin, nüfus kaydına göre tespit edilen mirasçılarının davalı olarak davaya dahil edildikleri; mirasçılarından davalı …’ın ise yargılama sırasında 16.11.2022 tarihinde vefat ettiği, bu hususun davalıyı yargılamada temsil eden vekili Av. M… E… tarafından 09.01.2023 tarihli dilekçeyle bildirilmesine rağmen mahkemece, adı geçen davalının da mirasçılık belgesi temin edilmeksizin ve taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği anlaşılmıştır.

3. Bu durumda mahkemece, dava konusu 142 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki … ile davalı mirasçısı …’ın mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temin edilerek, yasal mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya katılımının sağlanması ve daha sonra işin esası hakkında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 6100 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

4. Kabule göre de, diğer parsel malikleri aleyhinde açılan dava hakkında olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2023 tarihli ve 2021/78 Esas, 2023/2 Karar sayılı kararının hukuki sonuçlarını etkilememek kaydıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA,

6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.