Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


DURUŞMADA “TANIKLIKTAN ÇEKİNME HAKKINI” KULLANAN TANIK(LAR)IN SORUŞTURMADA ALINAN İFADELERİNE ARTIK DAYANILAMAZ, OLAYIN BAŞKACA TEK TANIĞININ DİNLENMEMESİ EKSİK TAHKİKATTIR

YARGITAY

6. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2022/12554

Karar Numarası: 2024/6684

Karar Tarihi: 27.05.2024

SAYISI : 2020/2289 E., 2021/1710 K.

HÜKÜMLER : Düzelterek İstinaf başvurusunun esastan reddi

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 2021/149219 numaralı tebliğnamesi ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen 5 yıl hapis cezasına yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının da temyiz edilebilir olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer verilen; “ İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu nitelikli yağma suçunun aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, söz konusu hükmün temyize tabi olmadığı ve sanık müdafiinin 10.11.2019 tarihli suçtan verilen hükme yönelik temyiz talebinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 20.10.2021 tarihli ve 2020/2289 Esas, 2021/1710 Karar sayılı ek kararı ile reddedildiği, söz konusu red kararının sanık müdafiine 06.11.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen söz konusu ek karara karşı temyiz talebinde bulunulmadığı anlaşıldığından10.11.2019 tarihli yağmaya teşebbüs suçundan düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı inceleme dışı bırakılmıştır.

13.11.2019 tarihli nitelikli yağmaya teşebbüs suçu yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanun’un 294 üncü maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanun’un 301 inci maddesinin “Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usûle ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;

Sanığın aşamalardaki beyanlarında atılı suçlamayı inkar ettiği ve olaya şahit olan tanıklar K. A. ve F. A.’nın mağdurun kızları ve sanığın kız kardeşleri olduğu, 5271 sayılı Kanun’un 45 inci maddesi uyarınca tanıklıktan çekinme hakkını kullanan tanıkların önceki beyanlarının aynı Kanun’un 210 uncu ve 217 nci maddeleri uyarına hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, çekinen tanıklar dışında 13.11.2019 tarihli olaya şahit olan tek tanık V. İ.’nin ise kovuşturma aşamasında beyanının alınmasından vazgeçilmesine karar verilerek eksik inceleme ile sanık hakkında hüküm tesis edilmiş olması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 29.09.2021 tarihli ve 2020/2289 Esas, 2021/1710 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname gerekçesine aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

27.05.2024 tarihinde karar verildi.