Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


DAVALI TARAFA TEBLİĞ EDİLMEYEN DELİL TESPİTİ DOSYASINDAKİ BİLİRKİŞİ RAPORU ESAS ALINARAK HÜKÜM VERİLEMEZ

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası:
2015 / 19135
Karar Numarası: 2017 / 4819

Karar Tarihi: 06.04.2017

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, ayçiçek ektiği taşınmaza, hasattan evvel 07.10.2014 tarihinde davalı tarafından otlatmak için sokulan küçükbaş hayvanların verdiği zararın 2014/40 D.iş sayılı dosyasında 11.250 TL olarak tespit edildiğini, tespit gideri ile birlikte zararın 11.986,20 TL’ye ulaştığını, davalının Yunak Cumhuriyet Başsavcılığında yürütülen soruşturma dosyasında verdiği ifadede zararı karşılayacağını kabul etmesine karşın ifadan kaçındığını ileri sürerek, 11.986,20 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, her ne kadar savcılık ifadesinde zararı karşılamayı kabul edeceğine dair beyanda bulunmuş ise de , eldeki davada istenen zarar miktarı fazla olduğundan zarar miktarına itiraz ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 11.986,20 TL’nin haksız fiil tarihi olan 07.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Somut olayda, davacı davadan evvel davalının yokluğunda Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla tespit yaptırmış, ancak dava dosyasında yeniden keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmamıştır.
6100 sayılı HMK.nun 400-406.maddeleri (1086 sayılı HUMK.nun 368-374.maddeleri) gereğince, delil tespitinde, “Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.” Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen görüş taraflar lehine kazanılmış hak doğurmaz. Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.

Delil tespiti isteyenin haklarını korumak için zorunluluk varsa veya acele hallerde mahkemece karşı tarafa tebligat yapılmadan delil tespiti yapılabilir, ancak bu durumda mahkemece delil tespiti tutanağının ve bilirkişi raporunun bir sureti derhal karşı tarafa tebliğ edilmelidir.
Dava öncesinde yaptırılan tespit dosyasında delil tespit tutanağı ve bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmemiştir. Davalı tarafa tebliğ edilmeyen delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporu esas alınarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacının uğradığı zararın kapsamı ve miktarının tespiti bakımından konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile davalının yokluğunda yapılan ve tebliğ edilmeyen tespit dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2- Bozma nedenlerine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.