Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Davacının davalıya borç verdiğini iddia etmesi, davalının ise paranın borç değil bağış niteliğinde olduğunu savunması halinde davacı, paranın geri ödenmek üzere verildiğini ispatlamak zorunladır

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/11689

Karar Numarası: 2018/12113

Karar Tarihi: 13.12.2018

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı; davalıya 28.06.2004 tarihinde 24.000,00 Euro borç verdiğini, davalının vadesinde borcunu ödemediğini ileri sürerek, 60.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı; davacının dava konusu 24.000,00 Euro parayı kendisine borç olarak değil, bağış olarak verdiğini, davacıya borçlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davacı, davalıya borç olarak 24.000,00 Euro para verdiğini ileri sürerek, alacağının hüküm altına alınmasını istemiş; davalı ise verilen paranın borç değil, bağış olarak verildiğini savunmuştur. Görüldüğü üzere davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır. Davacı taraf, davaya konu paranın borç olarak verildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür; buna bağlı olarak, davalı savunmasını ispat ile yükümlü olmayacaktır. O halde mahkemece, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu gözetilerek ve tarafların sundukları deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mevcut olayda ispat yükü ters çevrilerek ve davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.