Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Dava veya cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmayan veya delil listesi sunmayan taraf, ıslah yapmak suretiyle tanık deliline dayanabilir veya delil listesi sunabilir

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2013/6432

Karar Numarası: 2013/21830

Karar Tarihi: 02.12.2013

(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

Taraflar arasında görülen davada Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/02/2013 tarih ve 2011/10-2013/76 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili şirketle davalı arasında tali acentelik sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının bu sözleşmeye dayanarak 2006 yılı 8, 9, 10 ve 11. aylarla 2007 yılı 1,2,3,6,7,8,9,10,11. aylara ilişkin olarak toplam 40.052,77 TL’lik sigorta üretimi yaptığını, davacıyla davalının aralarındaki sözleşme gereğince yapılan sigorta üretim bedellerinin tamamının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği halde 25.000,00 TL’sinin ödenmediğini ileri sürerek 25.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 27.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmişt, 28.12.2012 havale tarihli dilekçesiyle “delil listesini ıslah ettiğini” belirterek yeni delil listesi vermiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen Tali Acentelik sözleşmesinin 01.08.2005– 01.08.2006 tarihleri arasında geçerli olduğunu, bu sözleşmenin bitiminden sonra karşılıklı mutabakatla yenilenmediğini, davalının sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle sigorta acenteliği ve broker faaliyetlerine son vererek işyerini ve vergi kayıtlarını kapattığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca 6100 sayılı HMK’nun 176.maddesi uyarınca iddianın ve savunmanın genişletilmesi kapsamına giren usul işlemlerinin değiştirilip düzeltilmesine olanak veren bir kurum olan ıslah ile müddeabihin, dava türü ve vakıların değiştirilebileceği ancak delil listesinin ıslaha tabi olmadığı, mevcut delillerle dava konusu iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, tali acentelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 175. maddesi uyarınca taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Taraflarca delil listesinin sunulması işlemi de bir usul işlemi olup ıslah ile değiştirilmesi mümkündür. Bu durumda, mahkemece ıslah ile değiştirilen delil dilekçesinin değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile karar tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.