Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Dava devam ederken velayeti kendisine verilen çocuğun diğer eşle ilişki kurmasının engellenmesi ve davacının başka olaylara dayanarak dava açtığına göre derdestlikten söz edilemez

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2012/26694

Karar Numarası: 2013/19552

Karar Tarihi: 09.07.2013

MAHKEMESİ :Akşehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

TARİHİ :07.11.2012

NUMARASI :Esas no:2012/134 Karar no:2012/112

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı, davalı tarafından açılan boşanma davası sonucunda, boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuk 2007 doğumlu B.H.nin velayetinin anneye bırakıldığını ve bu çocukla kendisi arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, boşanma kararının henüz kesinleşmediğini, ne var ki, annenin, çocukla kişisel ilişkisini engellediğini, velayeti kendisinde olan diğer kardeşiyle görüşmesine de engel çıkardığını, bu yaştaki çocuğu evde yalnız bırakıp işe gittiğini, ileri sürerek; boşanma kararı verilmesinden sonra gerçekleşen bu hadiselere dayanarak küçüğün velayetinin annesinden alınıp kendisine verilmesini istemiş; mahkemece; ” boşanma kararının henüz kesinleşmediği ve derdest olduğu, o kararda çocuğun velayeti hususunun hüküm altına alındığı” gerekçe gösterilerek, derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.

Derdestlikten söz edilebilebilmesi için, aynı taraflar arasında, aynı sebebe dayalı olarak ve aynı konuda açılmış bir davanın mevcut ve görülmekte olması gerekir. Önceki dava, boşanmaya, eldeki dava ise velayetin anneden alınıp babaya verilmesi isteğine ilişkindir. Başka bir ifade ile her iki davanın talep sonucu farklıdır, bu yüzden de aynı dava değildir. Boşanma kararıyla velayet hususunun hüküm altına alınmış olması, boşanma sebebiyle velayetin eşlerden birine verilmesi yönündeki yasal zorunluluğunun bir gereği olup, oradaki düzenleme, davadan önceki ve boşanma davası karara bağlanıncaya kadar ki tespit edilen olgulara dayanmaktadır. Bu sebeple, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi isteğine ilişkin bu dava bakımından; davacı açıkça boşanma kararı verilmesinden sonra gerçekleşen hadiselere dayandığına göre, derdest dava olduğundan söz edilemez. Velayetin boşanma davası içinde düzenlenmiş olması, bu davanın görülmesine engel teşkil etmez. O halde, işin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2013(Salı)

MAHKEMESİ :Akşehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

TARİHİ :07.11.2012

NUMARASI :Esas no:2012/134 Karar no:2012/112

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı, davalı tarafından açılan boşanma davası sonucunda, boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuk 2007 doğumlu B.H.nin velayetinin anneye bırakıldığını ve bu çocukla kendisi arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, boşanma kararının henüz kesinleşmediğini, ne var ki, annenin, çocukla kişisel ilişkisini engellediğini, velayeti kendisinde olan diğer kardeşiyle görüşmesine de engel çıkardığını, bu yaştaki çocuğu evde yalnız bırakıp işe gittiğini, ileri sürerek; boşanma kararı verilmesinden sonra gerçekleşen bu hadiselere dayanarak küçüğün velayetinin annesinden alınıp kendisine verilmesini istemiş; mahkemece; ” boşanma kararının henüz kesinleşmediği ve derdest olduğu, o kararda çocuğun velayeti hususunun hüküm altına alındığı” gerekçe gösterilerek, derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.

Derdestlikten söz edilebilebilmesi için, aynı taraflar arasında, aynı sebebe dayalı olarak ve aynı konuda açılmış bir davanın mevcut ve görülmekte olması gerekir. Önceki dava, boşanmaya, eldeki dava ise velayetin anneden alınıp babaya verilmesi isteğine ilişkindir. Başka bir ifade ile her iki davanın talep sonucu farklıdır, bu yüzden de aynı dava değildir. Boşanma kararıyla velayet hususunun hüküm altına alınmış olması, boşanma sebebiyle velayetin eşlerden birine verilmesi yönündeki yasal zorunluluğunun bir gereği olup, oradaki düzenleme, davadan önceki ve boşanma davası karara bağlanıncaya kadar ki tespit edilen olgulara dayanmaktadır. Bu sebeple, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi isteğine ilişkin bu dava bakımından; davacı açıkça boşanma kararı verilmesinden sonra gerçekleşen hadiselere dayandığına göre, derdest dava olduğundan söz edilemez. Velayetin boşanma davası içinde düzenlenmiş olması, bu davanın görülmesine engel teşkil etmez. O halde, işin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2013(Salı)