Haksızlık(lar) karşısında susmayın ve hukukî yollardan hak(lar)ınızı da arayın!


Alacaklının icra takibinden feragat etmesi görülmekte olan menfi tespit davasını konusuz bıraksa da davada haksız olan alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine engel teşkil etmez

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2023/8056

Karar Numarası: 2023/8879

Karar Tarihi: 19.12.2023

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ile alacaklılardan … İth. İhr. Metal San. Tic. A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Alacaklı … İth. İhr. Metal San. Tic. A.Ş.’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Temyiz yalnızca yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olup temyiz dilekçesi içeriğine göre, İİK’nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2023 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 37.580,00 TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.

Temyiz isteminin REDDİNE,

2- Borçlu şirketin temyiz itirazları yönünden;

Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda; takibe konu senedin, borçlu tarafından imzalanan başka bir belgedeki imza kısmının üstü doldurularak senet haline getirilmek suretiyle sahte olarak oluşturulduğunu ve alacaklı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, Dairemizin 19.10.2009 tarih ve 2009/17915 E. – 2009/19605 K. sayılı ilamı ile, asliye ticaret mahkemesinde açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, alacaklının bozma kararına karşı karar düzeltme talebinin de Dairemizce reddedildiği, mahkemece bozmadan sonra verilen karar ile Dairemizin değişen içtihatları gerekçe gösterilmek suretiyle menfi tespit davasının beklenmesine gerek olmadığı belirtilerek istemin reddine hükmedildiği, borçlu tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 17.03.2022 tarih 2022/689 E.- 2022/3472 K. Sayılı ilamı ile, bir önceki bozma ilamımız ile menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle ilamın bozulmasına karar verildiği ve yerel mahkemece de anılan bozma kararına uyulduğu, Dairemizin değişen içtihat değişikliği gerekçe gösterilerek usuli kazanılmış hakkın ihlaline sebep olacak şekilde menfi tespit davasının sonucunun beklenmesine ilişkin karardan dönülmesinin doğru olmadığı, menfi tespit davasının kabulü ile takibe konu senetten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verildiğinden İİK’nın 72/2 maddesi gereğince takibin derhal durdurulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ilamın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulmasına karşın alacaklı tarafından takipten feragat edildiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın borçlu ile alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

İİK’nun 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince; menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.

Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takibin şekline göre icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesi tazminat talebinin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar (HGK 16.10.1996 tarih 1996/601-711; HGK. nun 21.3.2001 tarih, 2001/19-266 esas, 2001/273 karar sayılı kararları).

Somut olayda, mahkemece menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesine karşın alacaklı yanca takipten feragat edildiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yasal şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.

O halde,mahkemece, bozma ilamı kapsamında takibin durdurulması ile alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerekirken alacaklının takipten feragat ettiği ve davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç :

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.